Kuruma yapılan şikâyette özetle; ilgili kişinin ismi ile veri sorumlusu arama motoru üzerinden arama yapıldığında https://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/*****.pdf sayfasına ulaşıldığı, ilgili kişinin ismiyle yapılan arama sonucunda çıkan sayfanın “unutulma hakkı” kapsamında kaldırılmasının veri sorumlusundan talep edildiği, ancak taraflarına verilen yanıtta “içeriğin engellenmemesine” karar verildiğinin bildirildiği hususları beyan edilerek ilgili kişinin ismiyle veri sorumlusu arama motoru üzerinde arama yapıldığında ilgili adresin çıkmamasının sağlanması için gereğinin yapılması talep edilmiştir.
İlgili kişinin şikâyetine istinaden başlatılan inceleme çerçevesinde veri sorumlusunun savunması istenilmiş olup, verilen cevapta özetle;
- https://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/*****.pdf uzantılı URL adresine ilişkin olarak ilgili kişinin öncelikle veri sorumlusu tarafından unutulma hakkına dayalı taleplerini iletmek isteyen ilgili kişiler için sağlanan etkili bir kanal olan çevrimiçi form aracılığıyla başvurduğu ve talebinin kayıt altına alındığı,
- Veri sorumlusu tarafından ilgili kişinin talebinin süresi içinde ve Kişisel Verileri Koruma Kurulunun (Kurul) 23/06/2020 tarihli ve 2020/481 sayılı kararında öngörülen kriterler kapsamında değerlendirildiği, ilgili kişinin adının arama sonuçlarından kaldırılmasındaki mahremiyet menfaati ile halkın bilgiye erişim hakkı dahil ifade özgürlüğü arasında denge testi yapıldığı, eldeki olaya ilişkin tüm koşulları değerlendirdikten sonra veri sorumlusunun menfaat dengesinin arama sonuçlarında kalmasından yana olduğu sonucuna vardığı ve değerlendirmenin sonucuna ilişkin olarak ilgili kişiyi bilgilendirdiği,
- Veri sorumlusunun üçüncü kişi internet sayfalarında sunulan beyanların doğruluğunu veya yanlışlığını değerlendirmeye uygun bir konumda olmadığı, dolayısıyla kamu menfaati için önem arz eden ancak halihazırda yanlış veya hakaretamiz olduğu iddia edilen ifadelerin ele alınması için uygun yöntemin mahkemelerin delilleri değerlendirmesi ve maddi gerçeklikleri tespit etmesi olduğu, unutulma hakkı konusunda rehber olarak Kurulun 23/06/2020 tarihli ve 2020/481 sayılı kararındaki kriterlerin dikkate alındığı, bununla birlikte ilgili kişinin başvurusuna konu olan URL adresinin bir Resmî Gazete kaydı olduğu ve bir mahkumiyet kararıyla değil ilgili kişinin lehine verilen bir beraat kararıyla ilgili olduğu,
- İlgili kişinin başvurusuna konu olan https://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/*****.pdf uzantılı URL adresinin birden çok ilan içeren **/**/2000 tarihli Resmî Gazete’ye ilişkin olduğu, Resmî Gazete’nin **. sayfasında ilgili kişinin bazı suçlara istinaden yapılan bir yargılamadan beraat ettiğine dair karara ilişkin bir tebliğin yer aldığı, ayrıca ilgili kişinin ikametgahının ve iş yeri adresinin tespit edilememesi nedeniyle kararın ilgili kişiye tebliğ edilemediğinin ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (Tebligat Kanunu) 28, 29 ve 31’inci maddeleri uyarınca kararın Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren 15 gün sonra davalıya tebliğ edilmiş sayılacağının belirtildiği, bu kapsamda söz konusu içeriğin Resmî Gazete’de yayınlanan ve herkesin erişimine açık bir ilan olduğu, Resmî Gazete’nin mevcut durumda olduğu üzere resmî tebligat veya kişilerin yokluğunda bir bildirim aracı olduğu gibi belirli durumlarda hukukun uygulanmasının yanı sıra arşiv ve bilgi almanın temel bir aracı olduğu,
- Devlet kayıtlarının devletin kamu yararına olduğunu düşündüğü konular hakkında toplumu bilgilendirmekte çok önemli bir rol oynadığı ve devletin bilgilerin arama motorları aracılığıyla halk tarafından erişilebilir olması gerektiğine dair kararının kendi değerlendirmelerinde güçlü bir faktör olduğu, söz konusu URL adresinin bir kamu kurumu tarafından hukuki düzenlemeler kapsamında başlıca görevi kamusal bilgi alınması olan bir internet sitesinde kamuya açıklanmış ve arama motorlarında erişilebilir kılınmaya devam eden verilere ilişkin olduğu, söz konusu içeriğin kanun hükmü sebebiyle var olan resmî bir kayıt olduğu ve açıklanacağı üzere kamu kurumu kaynaklarından bilgi alma hakkının temel bir hak olduğu,
- İçeriğin ilgili kanunların emrettiği şekilde Resmî Gazete’de yayınlanan bir mahkeme kararı ilanı olduğu dikkate alındığında veri sorumlusunun aksi yönde bir eyleminin hukuk ve uygulaması açısından elzem bilgileri edinmek isteyebilecek çok sayıda kişinin Anayasa’da düzenlenen temel haklarının ihlali sayılabileceğinin değerlendirildiği,
- Ayrıca kararın bir beraat kararı olduğunun içerikte açıkça belirtildiği ve ortalama bir okuyucunun söz konusu suçları ilgili kişiyle ilişkilendirmeyeceği, hatta herhangi bir yerde ilgili kişiye söz konusu suçları işlediğine dair iddiaların yöneltilmesi halinde resmî kayıtların bu tip iddialara karşı kesin kayıt niteliğinde olacağı, ilanın dayanağı Tebligat Kanunu olduğundan bu bilginin işlenmesinin açıkça kanun tarafından öngörüldüğü ve işleme faaliyetinin aynı zamanda Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 28’inci maddesindeki muafiyetlerden “kişisel verilerin soruşturma, kovuşturma, yargılama veya infaz işlemlerine ilişkin olarak yargı makamları veya infaz mercileri tarafından işlenmesi” kapsamında değerlendirilebileceği
açıklamalarına yer verilmiştir.
Konuya ilişkin yürütülen inceleme neticesinde, Kurulun 10/11/2022 tarihli ve 2022/1201 sayılı kararı ile;
- 6698 sayılı Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 3’üncü maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde açık rızanın, “belirli bir konuya ilişkin, bilgilendirmeye dayanan ve özgür iradeyle açıklanan rıza”, (ç) bendinde ilgili kişinin, “kişisel verisi işlenen gerçek kişi”, (d) bendinde kişisel verinin, “kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi”, (e) bendinde kişisel verilerin işlenmesinin, “Kişisel verilerin tamamen veya kısmen otomatik olan ya da herhangi bir veri kayıt sisteminin parçası olmak kaydıyla otomatik olmayan yollarla elde edilmesi, kaydedilmesi, depolanması, muhafaza edilmesi, değiştirilmesi, yeniden düzenlenmesi, açıklanması, aktarılması, devralınması, elde edilebilir hâle getirilmesi, sınıflandırılması ya da kullanılmasının engellenmesi gibi veriler üzerinde gerçekleştirilen her türlü işlem”, (ı) bendinde veri sorumlusunun, “kişisel verilerin işleme amacını ve vasıtalarını belirleyen, veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olan gerçek ve tüzel kişi” olarak tanımlandığı,
- Kanun’un 5’inci maddesinin kişisel verilerin işlenme şartlarını düzenlediği, maddenin (1) numaralı fıkrasında, kişisel verilerin ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenemeyeceğinin, (2) numaralı fıkrasında ise, kanunlarda açıkça öngörülmesi, fiili imkânsızlık nedeniyle rızasını açıklayamayacak durumda olan veya rızasına hukuki geçerlilik tanınmayan kişinin kendisinin veya bir başkasının hayatı veya beden bütünlüğünün korunması için veri işlemenin zorunlu olması, bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olmak kaydıyla sözleşmenin taraflarına ait kişisel verilerin işlenmesinin gerekli olması, veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması, ilgili kişinin kendisi tarafından alenileştirilmiş olması, bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için veri işlemenin zorunlu olması, ilgili kişinin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla veri sorumlusunun meşru menfaati için veri işlenmesinin zorunlu olması hallerinde ilgili kişinin açık rızası olmaksızın kişisel verilerin işlenmesinin mümkün olduğunun hükme bağlandığı,
- 6698 sayılı Kanun’un “Şikâyet üzerine veya resen incelemenin usul ve esasları” başlıklı 15’inci maddesinin (5) numaralı fıkrasının ise “Şikâyet üzerine veya resen yapılan inceleme sonucunda, ihlalin varlığının anlaşılması hâlinde Kurul, tespit ettiği hukuka aykırılıkların veri sorumlusu tarafından giderilmesine karar vererek ilgililere tebliğ eder. Bu karar, tebliğden itibaren gecikmeksizin ve en geç otuz gün içinde yerine getirilir.” şeklinde olduğu,
- Bu çerçevede, internette yer alan sayfalardaki kişisel veri barındıran içerikleri belirli bir sistematiğe göre indeksleyerek arama sonuçlarında listelemesi suretiyle gerçekleştirilen işlemlerin “kişisel veri işleme faaliyeti” olduğu, internet sitelerinden topladığı verilerin işlenmesinin amaç ve vasıtalarını belirlediği dikkate alındığında arama motoru işleticisi şirketin “veri sorumlusu” sıfatını haiz olduğu, somut olayda işlenen kişisel verilerin ise ilgili kişinin adı soyadı ile yapılan arama sonucunda erişilen ad-soyad, anne-baba adı, doğum tarihi, ikametgah adresi ve beraate ilişkin bilgiler olduğu,
- İlgili kişinin başvurusunda yer alan talep konusunun “İlgili kişinin adı ile arama motoru üzerinden yapılan aramada https://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/*****.pdf uzantılı URL adresine ilişkin olarak ulaşılan sonucun arama motoru tarafından indeksten çıkarılması” yönünde olduğu,
- Tebligat Kanunu’nun “İlanen Tebligat” başlıklı 28’inci maddesinin “Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır…” hükmünü, “İlan şekli” başlıklı 29’uncu maddesinin ise “İlan suretiyle tebliğ, tebliği çıkartacak merciin mucip sebep beyaniyle vereceği karar üzerine aşağıdaki şekilde yapılır. 1. İlan alakalının ıttılaına en emin bir şekilde vasıl olacağı umulan ve varsa (…) (1) tebliği çıkaran merciin bulunduğu yerde intişar eden birer gazetede ve ayrıca elektronik ortamda yapılır. 2. Tebliğ olunacak evrak ve ilan sureti, tebliği çıkaran merciin herkesin kolayca görebileceği bir yerine de asılır. Merci, icabına göre ikinci defa ilan yapılmasına karar verebilir. İki ilan arasındaki müddet bir haftadan aşağı olamaz. Gerekiyorsa ikinci ilan, yabancı memleket gazeteleriyle de yaptırılabilir.” hükmünü haiz olduğu,
- Tebligat Kanunu’nun “İlanın ihtiva edeceği kayıtlar” başlıklı 30’uncu maddesinin “İlanda, alakalıların ad ve soyadları, işleri, ikametgâh veya mesken yahut iş yerleri, tebliğ olunacak evrak muhteviyatının hulasası, tebliğin anlaşılabilecek şekilde mevzuu, sebebi, ilanın hangi merciden verildiği, ilan daveti tazammun ediyorsa nerede ve ne için, hangi gün ve saatte hazır bulunulacağı yazılmak lazımdır.” ifadelerini, “İlanen tebligatta tebliğ tarihi” başlıklı 31’inci maddesinin ise “İlanen tebliğ, son ilan tarihinden itibaren yedi gün sonra yapılmış sayılır. İlanen tebliğe karar veren merci, icabına göre daha uzun bir müddet tayin edebilir. Ancak, bu süre 15 günü geçemez.” ifadelerini içerdiği,
- Öte yandan, “Kişilerin Ad ve Soyadı ile Arama Motorları Üzerinden Yapılan Aramalarda Çıkan Sonuçların İndeksten Çıkarılmasına Yönelik Talepler” hakkında Kurul tarafından verilmiş olan 23/06/2020 tarihli ve 2020/481 sayılı kararda ile “kişilerin ad ve soyadı ile arama motorları üzerinden yapılan aramalarda çıkan sonuçların indeksten çıkarılmasına ilişkin değerlendirmede dikkate alınacak ve her somut olay üzerinde incelenecek kriterlerin” belirlendiği ve söz konusu kriterlerin “ilgili kişinin kamusal yaşamda önemli bir rol oynaması, arama sonuçlarının öznesinin çocuk olması, bilginin içeriğinin doğruluğu, bilginin kişinin çalışma hayatı ile ilgisi, bilginin ilgili kişi hakkında hakaret, onur kırıcı, iftira niteliğine sahip olması, bilginin özel nitelikli kişisel veri niteliği taşıması, bilginin güncelliği, bilginin kişi hakkında önyargıya sebep olması, bilginin kişi açısından risk doğurması, bilginin kişinin kendisi tarafından yayımlanma durumu, içeriğin gazetecilik faaliyeti kapsamında işlenen verileri kapsaması, bilgilerin yayınlanmasında yasal zorunluluk olması, bilginin ceza gerektiren bir suçla ilgili olması” başlıkları ile belirlendiği, bu kapsamda somut olaya ilişkin şikâyetin söz konusu kriterler çerçevesinde değerlendirilmesine ihtiyaç duyulduğu,
- İlgili kişinin şikâyetinde yer alan https://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/*****.pdf uzantılı URL adresinde ilgili kişiye ait açık kimlik ve hüküm özeti, beraat ve ilanen tebligat bilgilerinin bulunduğu,
- Somut olayın arama motoru üzerinden yapılan aramada çıkan sonuçların indeksten çıkarılmasına ilişkin olarak Kurulun 23/06/2020 tarihli ve 2020/481 sayılı kararı ile belirlenen kriterler çerçevesinde incelenmesi neticesinde; ilgili kişinin bir şirketin yönetim kurulu üyesi ve başkanı olduğu, bu kapsamda söz konusu içeriğin ilgili kişinin iş yaşamına ilişkin olmadığı, ayrıca içerikte yer alan verilerin işlenmesindeki amacın ilgili içeriğin kamu bilgisine sunulması değil ilgili kişiye tebliğinin sağlanması olduğu göz önünde bulundurulduğunda yayınlanmasında kamu yararının bulunmadığı, arama sonuçlarının öznesinin çocuk olmadığının açık olduğu, şikâyete konu URL adresinde yer alan Resmî Gazete’nin **/**/2000 ve mahkeme kararının da 1999 tarihli olduğu göz önüne alındığında 20 yıldan fazla sürenin geçmiş olduğu, bu anlamda içeriğin güncelliğini yitirdiği, her ne kadar içerikte yer alan bilgi ilgili kişinin üzerine atılı suçtan mahkeme kararıyla beraat ettiğinin teyidi olsa da ilgili kişi hakkında önyargıya sebep olabileceği, içeriğin ilgili kişinin kendisi tarafından yayınlanmadığı, içeriğin gazetecilik faaliyeti kapsamında işlenen verileri kapsamadığı,
- Öte yandan incelemeye konu şikâyet ile benzer olarak unutulma hakkına yönelik talebin yargı mercileri önüne taşındığı ilk davanın konusunun Costeja Gonzales’in arama motoru Google’da adını yazması sonucunda La Vanguardia isimli gazetenin iki farklı tarihli sayfasında çıkan kişinin sosyal güvenlik borçlarını ödeyemediği için mülkünü satmak zorunda kalmasına ilişkin bilgilerin gazete sayfalarından ve Google ile Google İspanya arama sonuçlarından kaldırılmasını ve gizlenmesini talep etmesine ilişkin olduğu, Gonzales’in bu talebini temelde kendisiyle ilgili prosedürün yıllar önce sonuçlandığı ve artık bu haberlerin tamamen yersiz ve ilgisiz olduğu gerekçesine dayandırdığı,
- İspanya Veri Koruma Otoritesi tarafından yapılan değerlendirmede; ulusal mevzuat çerçevesinde ilan verilmesinin zorunlu olduğu ve birçok kişinin bu bilgiye ulaşmasında veri sorumlusunun menfaatinin bulunduğu gerekçesi ile La Vanguardia hakkındaki şikâyetin reddedilmesine ama arama motoru işletmecilerinin veri koruma mevzuatına tabi oldukları gerekçe gösterilerek Google tarafından ilgili linklerin kaldırılmasına karar verildiği,
- Bunun üzerine Google’ın temyiz yoluna başvurduğu, İspanya Yüksek Ulusal Mahkemesinin de konu hakkında görüş bildirmesi için davayı Avrupa Birliği Adalet Divanı’na (ABAD) taşıdığı,
- ABAD’ın 2014 yılında verdiği kararında özetle; arama motorunda yapılan aramada çıkan sonuçlar “geçersiz, eksik, tamamen ilgisiz veya sonradan ilgisiz hale gelmiş” ise arama motorları tarafından internet ortamına yüklenme amacını aşan söz konusu kişisel verilerin ve buna ilişkin sonuç listesinde yer alan bilgilerin silinmesi gerektiğinin ifade edildiği, ayrıca kişinin özel hayatının gizliliği hakkının arama motorunun ekonomik çıkarı ile kamunun bilgiye erişim hakkının üzerinde olduğu değerlendirmesinde bulunulduğu, bu kuralın yalnızca kamunun bilgiyi öğrenmesinde üstün bir yararı var ise uygulanmayacağı, verilerin işleme amacı bakımından yetersiz, ilgisiz olması veya bu amacı aşması, güncellenmemesi ve gereğinden uzun tutulmaması gerekliliği gibi nedenlerle silme talebinde bulunulabileceğinin vurgulandığı, ABAD tarafından unutulma hakkına ilişkin verilen kararın 95/46/EC sayılı Direktif’in ilgili hükümlerine göre verildiği,
- İlerleyen süreçte Avrupa Birliği tarafından kişisel verilerin korunması alanında ortaya çıkan ihtiyaçları karşılamak üzere yürürlüğe giren Avrupa Genel Veri Koruma Tüzüğü’nün “Silme hakkı (Unutulma Hakkı)” başlıklı 17’nci maddesinde de unutulma hakkının ayrıca tanımlanmadığı ancak “silme” yükümlülüğü kapsamında değerlendirildiği, anılan düzenlemede bu hakkın kullanımı bakımından veri işleme şartlarının ortadan kalkmış olması gerektiği durumuna atıfta bulunularak hakkın istisnalarına (yasal yükümlülük, kamu yararına gerçekleştirilen bir görevin yerine getirilmesi, halk sağlığı alanındaki kamu yararı, kamu yararına arşivleme, bilimsel veya tarihi araştırma amaçları, istatistiki amaçlar, yasal iddialarda bulunulması, bu iddiaların uygulanması veya savunulması) yer verildiği,
değerlendirmelerinden hareketle;
- Şikâyete konu Resmî Gazete sayfasının veri sorumlusu arama motoru üzerinden ilgili kişinin ismi ile ilişkilendirilerek indekslenmesindeki veri işleme faaliyetinin amacının ilgili içeriğin kamu bilgisine sunulması değil ilgili kişiye tebliğin yapılmasının sağlanması olduğu, bununla birlikte Tebligat Kanunu kapsamında ve Resmî Gazete’de belirtildiği üzere söz konusu içeriğin ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı, bu anlamda ilgili kişiye tebliğ amacının gerçekleştiği, bununla birlikte ilgili kişinin bir şirketin yönetim kurulu üyesi ve başkanı olduğu ancak söz konusu içeriğin ilgili kişinin iş yaşamına ilişkin olmadığı, ayrıca içerikte yer alan verilerin işlenmesindeki amacın ilgili içeriğin kamu bilgisine sunulması değil ilgili kişiye tebliğinin sağlanması olduğu dikkate alındığında yayınlanmasında kamu yararı bulunmadığı, arama sonuçlarının öznesinin çocuk olmadığının açık olduğu, şikayete konu URL adresinde yer alan Resmî Gazetenin **/**/2000 ve mahkeme kararının da 1999 tarihli olduğu göz önüne alındığında 20 yıldan fazla süre geçmiş olduğu ve bu anlamda içeriğin güncelliğini yitirdiği, her ne kadar içerikte yer alan bilgi ilgili kişinin üzerine atılı suçtan mahkeme kararıyla beraat ettiğinin teyidi olsa da ilgili kişi hakkında önyargıya sebep olabileceği, içeriğin ilgili kişinin kendisi tarafından yayınlanmadığı, içeriğin gazetecilik faaliyeti kapsamında işlenen verileri içermediği değerlendirildiğinden, ilgili kişinin ad ve soyadıyla yapılan arama sonucunda çıkan https://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/*****.pdf URL adresinin ilgili kişinin ad ve soy adıyla ilişkilendirilemeyecek şekilde indeksten çıkarılması hususunda veri sorumlusunun talimatlandırılmasına
karar verilmiştir.